05.01.2011

Degerli Basin Mensuplari,

2010 yilini geride birakarak, yeni umutlarla 2011 yilina merhaba dedik. Bu ayki basin toplantimiza, güzel bir 2011 geçirmemizi dileyerek baslamak istiyorum.

2010 yili, krizle anilan 2009 yilinin ardindan, kafalarda soru isaretleriyle baslayan bir yil oldu. Neyse ki ülkemizin ekonomisi daha kötüye degil daha iyiye gittigini ifade etmek mümkün. Gerçekten de Avrupa Birligi ve ABD, ekonomi tarihlerinin zor dönemlerinden birini yasarken, Türkiye krizin etkilerinden nispeten daha az etkilendi ve toparlanma sürecine daha erken ve daha hizli adimini atti.

Yilin ilk üç aylik kisminda % 8,9 oraninda bir büyüme oranini yakaladik. Yil sonu itibariyle, yillik büyüme oranimizin % 7,5 - % 8 araliginda gerçeklesecegi bekleniyor. 2010 yilsonu enflasyon orani -bir miktar da beklentilerin altinda kalarak- % 6,40 olarak açiklandi. Dogrusu bu da sevindirici bir gelisme ve Merkez Bankasi'nin enflasyon politikasinda basarisinin da bir göstergesi.

Issizlik oraninda ise hala alinmasi gereken mesafe var. Fakat burada bir noktanin altini çizmekte yarar var. Genç nüfusu fazla olan bir ülkeyiz. Her yil yüz binlerce gencimiz çalisma çagina giriyor veya üniversitelerden mezun oluyorlar. Ortaya çikan istihdam olanaklari ise herkese cevap vermeye yetemiyor maalesef. SGK tarafindan yayinlanan güncel verilere göre SSK'li çalisan sayisi Ekim 2009'da 9,5 milyon kisi iken Ekim 2010'da 10,5 milyon kisiye yükselmis. Yaklasik % 10'luk istihdam artisi olmasina ragmen, nüfus yapimizdan dolayi issizlik oraninda arzu edilen düsüs yakalanamiyor.

Ihracatçinin yillardir gündemde tuttugu düsük kur - yüksek faiz politikasinin degistirilmesi gerektigine artik Merkez Bankasi yetkilileri ve Hükümet temsilcileri de kani oldular. Bu önemli bir gelismedir. Zira, ülkemiz kronik olarak cari açik ve dis ticaret açigi veren bir ülke. Enerjide disa bagimliligimiz bunda en büyük etken. Cari açigimizi makul düzeylere çekmenin en etkin yöntemi ise ihracatimizi ithalatimizdan daha hizli artirmayi basarmaktir. Faiz oranlarinin düsmesi ile birlikte, kurlardaki yukari hareket devam ederse bunun olumlu etkisi önce üretime, sonra ihracata, sonra istihdama ve cari dengeye yansiyacaktir.

Diger taraftan, 2011 yilinda Avrupa Birligi ve ABD'nin ekonomisinin krizden tamamen çikacagina dair bir beklenti yok. Dolayisiyla ana ihracat pazarlarimizin daralmasi ihtimalini göz ardi edemeyiz. Yeni pazar arayislarimizi 2010 yilinda oldugu gibi devam ettirmeliyiz. Bu arada ülkemizin 2010 yilindaki yeni ihracat pazarlarindaki performansinin da altini çizmek istiyorum. Irak, 5. büyük ihracat pazarimiz oldu. Arjantin'e ihracat % 143 artis gösterdi. Brezilya'ya % 56, Çin'e % 43, Rusya'ya ise % 41'lik ihracat artislari gerçeklesti. Yeni yilda, yeni ihracat pazarlarimizdaki derinlesmeyi devam ettirmek mecburiyetindeyiz. Bütün bunlarla birlikte, Türkiye'nin bu sene içinde de AB ülkelerine göre daha iyi bir ekonomik performans göstermesinin beklendigini de söyleyebiliriz.

Denizli'ye gelecek olursak; TIM verilerine göre ilimiz, 2 Milyar 144 Milyon dolarlik ihracata imza atti. Bu da % 23'lük bir artisa karsilik geliyor. Ülke ihracatindaki artisin % 11,3 olarak gerçeklestigi bir ortamda Denizli'nin ortalamanin üzerinde bir ihracat artisi gerçeklestirmesi önemli bir basaridir. Ülke ihracatindaki payimiz % 1,79'dan % 1,91'e yükseldi. Kisa vadede hedefimiz ülke ihracatin % 2'lik pay almak.

Birligimizin Denizli Ihracatçilar Birligine dönüsmesinin ardindan, diger sektörlerden yapilan ihracat da Birligimizce kayda alinmaya basladi. Tekstil ve Konfeksiyonun DENIB tarafindan kayda alinan ihracattaki payi sene sonu itibariyle % 79 olarak gerçeklesti. Bu yil ihracat kompozisyonumuzun daha da çesitlenecegini simdiden söylemek mümkün.

Sayin Bakanimiz ve TIM Baskani tarafindan 2011 Türkiye ihracat hedefi 127 Milyar Dolar olarak açiklandi. Bizim DENIB olarak hedefimiz 1,8 Milyar Dolari asabilmek. Denizli'nin toplam ihracatinin ise 2,5 Milyar Dolari asmasi hedefleniyor. Açikça söyleyebilirim ki bu ulasilmasi çok muhtemel olan bir hedef.

Yaklasan Heimtextil Fuari'nin ilimiz açisindan önemi hepimizin malumu. Geçtigimiz Persembe, Heimtextil fuarina katilacak firma temsilcilerimizle son derece verimli bir toplanti gerçeklestirdik. Özetle söylemek gerekirse fuardan umutluyuz. Umariz tüm katilimcilar iyi bir fuari geride birakirlar. Fuarda Denizlili firmalar tarafindan 38 stand açilacak. 300'ün üzerinde Denizlili is adami ve profesyonelin ise fuari ziyaret edecegini tahmin ediyoruz. Ayrica fuara katilan firmalarin standlarinda "Made In Denizli" logosuna yer vermeleri yönünde bir çalismamiz var.


SÜLEYMAN KOCASERT
DENİB BAŞKANI
s.kocasert@denib.gov.tr