14.12.2011

Bu sabah TUİK tarafından Türkiye Ekonomisi büyüme rakamları açıklandı. İlk çeyrekte % 12 ve ikinci çeyrekte % 8,8 büyüme kaydeden ekonomimiz, 3. çeyrekte ise % 8,2'lik bir büyüme kaydetti. Ortaya çıkan büyüme performansının sevindirici olduğunu söylemek gerek. Zira büyüme beklentisi % 6,8 idi. Ülkemiz Çin'den sonra en yüksek büyüme oranını yakalayan ikinci ülke oldu. Açıkçası, Türkiye bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

İkinci çeyrekte ve üçüncü çeyrekteki büyümeler birbirine benzer olsa da, büyümenin nereden kaynaklandığına baktığımızda veya trendin ne yönde olduğunu tespit etmeye çalıştığımızda, dikkat çeken detaylar kendini gösteriyor. Aslına bakarsanız yine bugün Merkez Bankası tarafından açıklanan ve Ocak-Ekim dönemine ilişkin cari denge verileri, ifade etmek istediklerimi somutlaştıracak nitelikte. 2010'un ilk 10 aylık döneminde 33,5 Milyar Dolar olan cari açık, 2011'in ilk on aylık döneminde 65 Milyar Dolara yükseldi. Neredeyse iki katına çıkan bir açık var ve bu açığın temel nedeni dış ticaret açığımız. Bir başka ifadeyle Türkiye İthalatındaki artış. Buradan büyüme rakamlarına dönecek olursak, ithalatın ve buna bağlı olarak tüketimin, büyüme oranının yüksek çıkmasında daha etkin olmaya başladığını ifade etmek gerekiyor.

Büyük bir olasılıkla, son çeyrekte de büyüme yüksek düzeyde seyredecek. 2012 yılında ise önceki iki yılın büyüme performansını ülkemizin yakalayamayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye'nin 2012 büyümesine dönük tahminler birbirinden farklı fakat hiçbirisi % 4'ün üzerinde değil. Hükümetin orta vadeli programda belirlediği tahmin % 4, IMF'nin tahmini % 2,2, OECD'nin tahmini % 3, The Economist'in tahmini ise % 3,5.

2012 yılı için plan ve stratejiler belirlerken, Kasım ayında özellikle Sn. Ali BABACAN'ın yaptığı ve uyarı niteliğinde olan açıklamaları hatırlamakta fayda var. Önümüzdeki yıl, ihtiyatlı davranılması gereken bir yıl olacak.

 

Saygılarımla,

SÜLEYMAN KOCASERT
DENİB BAŞKANI
s.kocasert@denib.gov.tr