05.10.2011

Öncelikle, son birkaç gün içerisinde gerçekleşen ve sanayicileri yakından ilgilendiren gelişmelerin altını çizmek istiyorum. Bunlardan birincisi hem elektriğe hem de doğalgaza gelen zamlar. Elektriğe % 10, doğalgaza ise % 14 oranında zam geldi. Doğrusu, bu zamlar bekleniyordu zira hem ham petrolün fiyatında ciddi oranlarda artış meydana geldi, hem de ülkemizde kurların yukarı yönlü hareketi, yarısından fazlasını ithalatla karşıladığımız enerji fiyatlarının TL bazında artışını bir anlamda zorunlu kıldı. Elbette ki sanayici ve ihracatçı açısından değerlendirecek olursak maliyet olarak bu bize yansıyacak. Enerji konusunda alternatif enerji kaynaklarına yönelmek ve tasarruf politikaları üretmek mecburiyetindeyiz.

Çok yeni olan diğer bir gelişme ise komşumuz Suriye'nin, ithalatı durdurması. Suriye'de yaşanmakta olan siyasi gelişmeler, ülkeyi bir darboğaza soktu. Karışıklıklar her türlü ekonomik faaliyeti kısıtlar hale geldi, turizm biterken ülke ihracatı düştü. Suriye yönetimi ise ülkedeki döviz miktarını korumak için çareyi ithalatı kısıtlamakta buldu. Suriye ticari ilişkilerimizin son 5 yılda oldukça arttığı bir ülke. DENİB olarak Suriye'ye geçen yılın aynı döneminde 2 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken, 2011'in ilk dokuz ayında 5 milyon dolar ihracat gerçekleştirmişiz. Diliyoruz ki Suriye'deki karışıklıklar en kısa zamanda sona erer ve en uzun sınırımızın olduğu bu ülke ile tekrar ilişkilerimizi en üst düzeye taşıyabiliriz.

Diğer taraftan, bu ay dünya ekonomilerindeki önemli gelişmelere tanıklık ettik. Amerikan Merkez bankası elindeki kısa vadeli tahvillerle uzun vadeli tahvilleri değiştirmeyi tercih etti. 400 milyar dolarlık bu operasyonla, piyasalarda uzun vadeli faiz oranlarının yükselmeyeceği algısını oluşturularak, ekonomiye hareket gelmesi hedefleniyor. Almanya parlamentosundan ise, Yunanistan'ın fonlanmasını sağlayacak karar çıktı. Fakat yorumlar, AB açısından da henüz kalıcı çözüm niteliği taşıyan gelişmelerin kaydedilmediği yönünde. Yunanistan, Portekiz, İtalya, İspanya ve İrlanda gibi ülkelerin bankalarının, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi güçlü ekonomilere olan borcu o kadar yüksek ki, sıkıntıların borçlu ülkelerden alacaklı ülkelere yansıması ve dünya ekonomisinde bir yavaşlama bekleniyor.

İhracat verilerine gelince; Ocak-Eylül 2011 döneminde DENİB tarafından kayda alınan ihracat % 30'luk artış ile 1 Milyar 295 Milyon Dolara ulaşmış durumda. Eylül'de ise geçen yılın aynı ayına göre % 7'lik bir düşüşle 136 Milyon dolarlık bir ihracatın kayda alındığını görüyoruz. TİM verilerine göre Türkiye ihracatı Eylül ayında, geçen yılın aynı ayına göre %16,4'lük artışla 10,7 Milyar dolara ulaşırken, İlk dokuz aylık dönem ihracatı ise % 21,7'lik artışla 99,5 Milyar dolara ulaştı.

Yine TİM verilerine göre Denizli merkezli firmaların ihracat verileri ise şöyle; 2011 Eylül ihracatı geçen yılın aynı ayına göre % 16'lık artışla 196 Milyon Dolardan 228 Milyon Dolara yükselmiş durumda. Öte yandan, 2010 Ocak-Eylül dönemi ihracatı 1 Milyar 581 Milyon Dolar olarak gerçekleşmişken, 2011 aynı dönem ihracatı ise % 31'lik artış oranı ile 2 milyar 79 Milyon Dolar olarak gerçekleşti.

Son olarak kurlara değinmek istiyorum. 1,86 olan dolar kuru ile 2,5 düzeylerinde seyreden Euro kurunu görmekteyiz. İhracatçı uzun yıllar değerli TL baskısı altında rekabet etmeye çalıştı. Bu defa ise küresel durgunluk, TL değer kaybetmesine rağmen, ihracatçı için arzu edilen sonuçları doğurmuyor. Kurlarda mevcut düzeylerin istikrarlı bir şekilde devam etmesi temennimiz. TCMB Başkanı da, kurların daha fazla yükselmesini istemediklerini belirtmişti. Firmalarımızın şu aşamada özen göstermesi gereken, açık pozisyonlarını iyi idare etmeleri. Döviz cinsinden borçlanma düzeyini her firma dikkatli belirlemek zorunda.

Saygılarımla,

SÜLEYMAN KOCASERT
DENİB BAŞKANI
s.kocasert@denib.gov.tr